5 Kasım 2007 Pazartesi

Tarihi Un Değirmenleri

Tarihi Un Değirmenleri

yd1.jpg

**Bir zamanlar burada bir değirmen vardı. (Yeni Değirmenden kalanlar)**(Bu yazı Meram Degisi Haziran-Temmuz-Ağustos 2001, 8. sayıda yayınlanmıştır)

Konya ve havalisi son yıllarda yağış almaz oldu. Altınapa Barajı doluluk açısından uzun zamandan beri tam bir fakirlik yaşıyor. Bu sebeple de başta Dere ve Meram olmak üzere Konya’mızın bir kısmının sulama ihtiyacını karşılayan Meram Çayında artık su akmıyor. Mevcut su rezervi de Akyokuş’taki su arıtma tesislerine gittiği için bağlar, bahçeler suya hasret.

Koski’nin, Dere’de bu sene içinde açtığı kuyular sayesinde az da olsa rahatlama yaşanacak gibi görünüyor. Şayet bu yapılmamış olsaydı geçen sene vadi boyunca kuruyup sararan bitki dokusu bu sene gözle görülür şekilde artacaktı. İlgililere teşekkür etme zamanıdır.

Bir zamanlar o gümrah akan Meram Çayının haline bakıp ta hüzünlenmemek elde değil. Dere’nin çocukları, yazların kavurucu sıcaklarında muhtelif isimlerle andıkları yerlerde saatlerce bağrış çağrış yüzerler, keyiflenirlerdi. Çoban Bendi, Söğütaltı, Olukaltı, Sarıtaş, Maarif bu yerlerden sadece bir kaçıydı. Çocukluğumuzda hepimiz Meram Çayı’nın serinliklerinde yüzmeyi öğrendik.

Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı, Konya Tarihi adlı kitabında otuz üç değirmenin varlığından bahseder. Bu değirmenlerin tamamı su gücüne dayalı çalışırlardı. Kaynağı da elbette ki Meram Çayı’dır. Bunlardan Mahmut Efendi, Kasım Halife, Turut,Sinan, Değirmenköy,Yaka, Palamut, Sahra, Üzemiş, Keçi Muhsine ve Çayırbağı’ndaki üç değirmen haricinde tamamı Dere sınırları içindeydi. Buğdaylarını öğüttürmeye buraya daha çok Ova köylerinden, Yarma’dan, Ovakavağı’ndan, Sakyatan’dan, Eğribayat’tan ve hatta Karapınar’dan insanlar gelirlerdi.

Dere halkının önemli bir kısmı geçimini bu değirmenlerden sağlarlardı. Bunlardan bir kaçı hariç şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor. Hatta geçmişten kalan bir ize de rastlamak mümkün değil artık.

Konya’nın değirmenleri hakkında elde yeterli, ayrıntılı bilgiler yok. Belki arşivler karıştırılırsa geniş malumatlar ortaya çıkarılabilir. Sanıyorum ki, burada yazarının derlemelerinden başka yerde bilgiye de rastlayamayacaksınız.

yd2.jpg

**Yeni Değirmenden başka bir görünüm**

Konya tarihi kitabı ve bilgilerine başvurduğumuz kişilerin verdikleri malumatlara göre Dere’deki değirmenler şunlar:

1.Sinaplı Değirmeni : Bugün değirmen yerinde yoktur. Çok ortaklı bir vakıf malı olup Bayramlı mevkiindedir. İşletmesini lakabı Sinoplu olan Ali yapardı.

2.İlahi (İla) Değirmeni : Bu değirmen çok güzel un öğütürdü. Konya’da, ‘‘İla Değirmeni gibi öğütür’’ sözü bir darb-ı mesel haline gelmişti. Şimdi buralarda bağlar vardır. Vakıf malı olan değirmenin işletmesini Çimenler Ailesi yapardı.

3.Kaya Değirmeni : Bugün çevresi bahçelik olup değirmenden eser kalmamıştır. Vakıf malıydı.

4.Kızılbağ Değirmeni : Değirmenden eser kalmamıştır. Çok ortaklı bir vakıf malı olan değirmenin işletmesini Çimenler Ailesi yapardı.

5.Ulaş Değirmeni : Değirmenden eser kalmamıştır. Çok ortaklı bir vakıf malıydı. İşletmesini Hacılar Ailesi yapardı.

6.Çeşnigir Değirmeni : Şimdi harap olan değirmen vakıf malı idi. Avukat Mehmet Ali Uz’un Konya Merhaba Gazetesi 8 Şubat 2006 tarihli Akademik sayfalar’da verdiği bilgiye göre, Çeşnigir Değirmeninin üçte birlik geliri, Konya Hükümet binasının Batı kapısının önünde, bugünkü yeşil alan üzerinde yer alan, klâsik Selçuklu dönemi mimarî tarzında ve tahminen 13.y.y. sonlarına doğru inşa edilen Ulvi Sultan Mescidi ve Türbesine ait idi. Bu mescid ve türbe Cumhuriyet döneminde yıktırılmıştır.

yd3.jpg

**Yeni Değirmen su ağzı**

7.Kemer değirmeni : Eskiden Turgut Oğlu’nun vakfıydı. Şimdi faal haldedir ve sahiplidir.

8.Yenice Değirmeni : Halen faaliyette olup sahiplidir. Bu değirmenin diğerlerinden farkı şahsa ait olamasıdır.

9.Kavak Değirmeni : 12 sehimde beşi hükümet konağı içindeki mescidin vakfı idi. Bilgi aldığımız kişilere göre de 60 hisselidir. Sonra mülk olmuştur. Değirmenden eser kalmamıştır.

10.Sinaplı II Değirmeni : Değirmenden eser kalmamıştır. Çukurluk mevkiinde olup geçmişte vakıf malıydı. İşletmesini Sinoplu Ali yapardı.

11.Hocalı (Hacı Ali) Değirmeni : Değirmenden eser kalmamıştır. İşletmesini Hacı Ali’nin yaptığı değirmen vakıf malıydı

12.Yukarı Hocalar : Otuz altı ortaklı ve vakıf malı olan değirmenden eser kalmamıştır. Camiikebir’in karşısındaydı.

13.Aşağı Hocalar : Camiikebir’in karşısında yirmi ortaklı ve vakıf malı olan değirmenden eser kalmamıştır. Bu iki değirmenin araları birbirine pek yakındı. Şimdi burası boş bir arsadır. İşletmesini Hacılar Ailesi yapardı.

14.Çay Değirmeni : Bu satırların yazarının aile büyüklerinin de aralarında olduğu 7 ortağı daha vardı. Vakıf malı olan değirmenden eser kalmamıştır.

15.Gümanas Değirmeni : Değirmenden eser kalmamıştır. Aşağı Mahalle Camii’nin altında bulunmaktaydı ve vakıf malıydı. İşletmesini Kinoş Ali Yapardı.

16.Midilli Değirmeni : Çok hisseli vakıf malı değirmenlerden biriydi. Son sahibi Evliyaoğlu Mustafa’dır. Bugün yerinde yoktur.

17.Maarif Değirmeni : Şimdi yem fabrikası olarak hizmet veren bu işletmeyi geçmişte Ekmekçizade adında bir şahıs çalıştırıyordu. İlk defa Sanayi Mektebi’ne gelir olarak Konya Valisi Avlonyalı Ferid Paşa tarafından yaptırılmış sonra iki defa yanmıştır.

18.Yeni Değirmen : Kadı Yokuşunda Sultan Bağı’ndadır. Geçmişte Şeyh Sadrettin’in vakfıydı. Diğerlerinden farklı olarak bu değirmen üç çarklıydı. 24 saatte 10 kile un üğütürdü. Değirmenin yerinde bugün çocuk parkı vardır. İşletmesini Civelekler yapardı.

19.Karagöz Değirmeni : Son sahibi Kör Yusuf’tur. Vakıf malıydı. Sonradan Belediye tarafından yıktırılmıştır.

20.Meram Değirmeni : Hatiboğlu vakfıydı. Son sahipleri Zühtü-Necati Özdoğan’dır. Değirmen bugün yerinde yoktur. Burada çevre düzenlemesi yapılmıştır.

İ. Hakkı Konyalı’ya göre bu değirmenlerden birçoğu Selçuklular zamanından kalmıştır. Zamanla birçokları adlarını,sahiplerini,vakfiyelerini de değiştirmişlerdir. Ayrıca Konya’da hiç yel değirmeni de yoktur.

img_1510.jpg

-Mezarlıklarda baş taşı olarak kullanılan bölünmüş bir değirmen taşı. Bunlardan çok sayıda var.-

Geçmişte değirmencilik Dere’de çok önemli bir sektördür ve bu iş kolu Meram Çayı sayesinde pek çok kişi için bir emek ve hizmet kapısı olarak mazi olup gitmiştir.

kaynak Kişiler: Hasan Ulutürk ve Merhum Ahmet Demirhan.

Fotoğraflar 15 Mart 2007′de tarafımdan çekilmiştir.


0 comments: