4 Aralık 2020 Cuma

Osmanlı Zamanında Vâdİ-İ Meram (Nüfus ve Gelİrler)

0 comments

 "Osmanlı Devleti’nde Konya şehrinin tarihi süreç içerisinde sürekli bir değişim gösterdiği ve arttığı anlaşılmaktadır. Yavuz Sultan Selim döneminde Konya’da 79 mahalle bulunurken, III. Murat Döneminde mahalle sayısı 123 olmuştur. 

 

50- 60 yıl gibi bir sürede yaklasık 44 mahalle artmıştır. III. Murat’ın kaydettirmiş olduğu tahrir defterlerinde Konya mahalleleri ve bu mahallelerde bulunan mükellef sayısı aşağıda belirtilmiştir. 

Buna göre III. Murat dönemi Konya’daki mahallelerden biri de 59 mükellef ile Değirmen deresi (Meram vadisinde) kaydıyla geçiyor.  

 

Buna göre Vâdi-i Meram mahallesinin diğer eski bir adı da DEĞİRMEN DERESİ oluyor." 

 

 

XIX. Yüzyılda ise Konya’nın Mahalleleri arasında en büyük ve en çok nüfusa sahip olanı 184 hane ile Vadi-i Meram. 

İncelememiz dönemiyle ilgili elde edilen bilgilere göre, Konya’da 145 mahalle, 39 karye ve Sudirhemi Nahiyesi ile Nefsi Silleye Reaya Karyesi’ne ait 6 mahalle, toplam 8723 hane bulunmaktadır. Mahallelerde bulunan hane sayılarına baktıgımız zaman, bazı mahallelerin çok büyük bazı mahallelerin ise çok küçük oldugunu görmekteyiz. 

 

En büyük mahalle, 191 hanesi bulunan Kerim Dede mahallesidir. Bunların dısında, Vadi Meram 184, Büyük Sinan Mahallesi 147, Bolatlar Mahallesi 120, Karaçagan Mahallesi 106, Zincirlikuyu Sarnıç Sokagı 94, Ulu Irmak Saki Cemaati ve Hacı Cemil Mahallesi 91 haneden olusmakta olup, diger büyük mahallelerdir. Bu kadar büyük mahalleler oldugu gibi, çok küçük mahalleler de vardır. Örnegin, Göçük Mahallesi 1, marat mahallesi 3, Kalecik Mahallesi 4 haneden olusur. Dolayısıyla da en küçük mahalleler de bu mahallelerdir.


Fiziki Durumdan Esinlenerek simlendirilen Mahalleler:

İsimlerini dağ, tepe, ırmak, çukur, ova gibi fiziki özelliklerden alan mahalle isimleri: Akçesme, Ulu Irmak Saki Cemaati, Terhane, Sadırların Kayacuk Mescidi, Kayacuk Arapları, Nehri Kafur, Nisan Tası, Kalecik, Vâdi-i  Meram gibi mahalleler isimlerini fiziki yapılarından almıstır.

Konya’da Temettuât Vergisinin Degerlendirilmesi

İnceledigimiz defter Hicri 1257( 1841) tarihini defteri olması nedeniyle temettuât vergisinin uygulamaya konulmasının hemen ertesi yılına aittir. Bu defterdeki bilgilerin oldukça sınırlı olması nedeniyle, vergilerin neye göre alındıgını tam olarak ortaya koyamadık. Bu vergilerin en önemli özelliginin hanelerin gelir düzeyine göre belirlendigini düsünecek olursak, bu gayet normaldir. Defterde mahalleler belirli vergi sınıflarına ayrılmıs olup, herkese esit derecede vergiler dagıtılmıstır. Dagıtılan bu vergiler iki taksit halinde; birisi mayıs digeri kasım ayında alınmıstır. Defterde sadece mahalle adları, vergi sınıfları ve vergi mükelleflerinin adları vardır. Dolayısıyla bu defterlere bakarak, vergi mükelleflerinin yaptıgı isi ve gelir düzeylerini tam olarak tespit etmemiz mümkün degildir. Ancak, vergi mükelleflerinin isimlerinin basında bulunan meslek adlarından vergi mükelleflerinin ne is yaptıgı hakkında bilgi sahibi olabiliriz


Vergilerin sınıflandırılmasına göre hane sayısı
1.Sınıf  2.Sınıf  3.Sınıf  4.Sınıf  5.Sınıf  6.Sınıf  7.Sınıf  8.Sınıf  9.Sınıf  10.Sınıf  11.Sınıf Toplam
8            13           16          41        40         46          20                                                       Toplam: 184

Mahallelerden sınıflara göre alınan vergi miktarı
1.Sınıf 2.Sınıf 3.Sınıf 4.Sınıf 5.Sınıf 6.Sınıf 7.Sınıf 8.Sınıf 9.Sınıf 10.Sınıf 11.Sınıf Toplam
1193    1288      1266    2424    1956   1631     382                                                      Toplam: 10141


Hicri 1257( 1841) tarihini deftere göre Vadi-i Meram Konya'nın en fazla vergi veren mahallesi durumundadır.


Kaynak: MEHMET YILMAZ, Konya merkez kazası temettuatı 1841-1842, Niğde Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İlköğretim Anabilim Dalı, 2006


29 Kasım 2020 Pazar

İbretlik Bir Belge

0 comments

 Cumhuriyet, 31 Ağustos 1932



 

 

26 Kasım 2020 Perşembe

Vâdİ-İ Meram Mektebİ'nde Görev Yapan Bİr Öğretmen: Abdullah Işığı (1902-1985)

0 comments

 

 


1318/1902'de Konya’da doğdu. Babasının adı Eskici Hafız Ahmet Efendi, annesinin adı Fatıma Hanım’dır.
Hafız Ahmet Efendi, 1260/1844 yılında doğmuş 1338/1922 yılında Konya’da vefat etmiştir.
Uzun yıllar köylerde öğretmenlik yapan Abdullah Işığı, 17 Eylül 1956’da Konya valiliğine bir dilekçe vererek Konya merkeze tayinini istedi. Dilekçesi şöyledir: “1341 yılı Şubat ayında öğretmen olarak vazifeye başladım. Bu duruma göre 31 yıldır fiili hizmete sahip bulunuyorum. Bu müddet içerisinden hep köylerde çalıştım. Hizmetimi ve köylerde çalıştığım görevler bu yazıya lüzum bulunduğundan gereğinin yapılmasını müsaade ve saygılarımla arz ederim. Abdullah Işığı Yarma”
Bu dilekçeden sonra 26 Kasım 1956’de Konya (Meram) Dere İlkokulu’na tayini çıkan Abdullah Işığı, 42 yıllık bir öğretmenlik hayatından sonra Dere İlkokulu’nda görevde iken 13 Temmuz 1967’de yaş haddinden dolayı emekliliğe sevk edildi. 


Abdullah Işığı 1985’te Konya’da vefat etti. Hacı Fettah Mezarlığı’ndaki kabir taşında: “Merhum Taşkentli Eskici Hafız Ahmet oğlu öğretmen Abdullah Işığı, d.1317-v.1985” yazılıdır.

Kaynak: Ahmet Çelik, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Konya Öğretmenleri, Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları: 414, 2020, s. 323


30 Ekim 2020 Cuma

Sonbaharda

0 comments

 






23 Ağustos 2020 Pazar

Maltız ya da Izgara

0 comments

 Maltız..

Bunun adı #maltız. Yani pişirme ocağı. Bu tip ocaklar Anadolu'nun farklı yerlerinde farklı formlarda yapılır. Rahmetli annemin elleriyle yaptığı Konya'ya has bu ocakta bakır tencerede pişen yemek kaşıkla karıştırılmazdı. Yakıt olarak da ocaklardan alınan kömürler kullanılırdı.
 
 
 
 
Yaşar Kemal'in romanlarında bolca geçer adı. Mahpuslar geçinmek için yaparlar, diğer mahkumlar da satın alır kendi yemeğini kaynatır. Tencere de yok tabi tenekede... Mersin'de adı mantız, Sivas'ta mantis. Bazı yerlerde mantuz. 
 
Hititler de kullanmışlar tee yüzyıllar öncesi. Bize onlardan miras kalmış. Fotoğraftaki bir Hitit maltızı.
 
 

 

23 Temmuz 2020 Perşembe

Kilistra Antik Kenti

0 comments
Kral yolu üzerinde bulunan Konya #Kilistra antik kenti 2300 yıllık bir geçmişe sahip. Fotoğraflar sırasıyla,
-Kral yolu
-Roma köprüsü
-Büyük Sarnıç
-Sandıkkaya (şapel)

Gayet bakımsız olan bu köyde yapılacak iş çok.

Fotolar: M.Ulutürk






30 Haziran 2020 Salı

Kilistra Antik Kenti

0 comments









5 Haziran 2020 Cuma

Vâdİ-İ Meram Mahallesİ'nden es-Seyyİd Halİl'in Vasİyetİ (1700-1750 yılları)

0 comments



1700-1750 Yılları Arasında Konya'da Vasiyet Yoluyla Yapılan Hayır ve Vakıf Belgelerinden Bir Örnek

39 NUMARALI KONYA ŞER'İYE SİCİLİNDE BULUNAN VASİYETLERDEN

Vâdi-i Meram Mahallesi'nden es-Seyyid Halil'in Vasiyeti:

Vâdi-i Meram Mahallesi'nden es-Seyyid Halil ibn es-Seyyid Hızırşâh nâm kimesne fevtinden 1 sene mukaddem hâl-i sıhhatinde, sülüs muhallefâtından olmak üzere 30 guruş ifrâz ve meblâğ-ı merkûmdan 20 guruş techiz, tekfin ve sair mevtây-ı zamâne hakkında olan mesârif-i mu'tadesine, 10 guruş Vâdi-i Meram Mahallesi'nin avârız ve bedel-i nüzulüne rıbhı meşrûta vakf  ve vasiyet etmiştir.

Kaynak: İzzet Sak, Şer'iye Sicillerine Göre Konya'da Vasiyet Yoluyla Yapılan Hayır ve Vakıflar (1700-1750), Selçuklu Bel. Yay., Konya, 2008, s. 109

31 Mayıs 2020 Pazar

Bazı Belgeler-Yazılar

0 comments


Bir şekilde elime geçen eski tarihli belge ve yazılardan..






1 Mayıs 2020 Cuma

Belgelerle Konya Hamidiye Sanayi Mektebi Maarif Değirmeni (Ali IŞIK)

0 comments


Yazar Ali IŞIK Ağabeyin çok değerli bir araştırması..

(Akademik Sayfalar, Cilt 19, Sayı 15, Nisan 2020)





25 Nisan 2020 Cumartesi

Tandır Ekmeği Evrenseldir

0 comments
Zahmetli bir emeğin ürünü olan #Tandırekmeği dünyanın her yerinde aynı şekilde yapılıyor. Unu, harcı ve yoğurmasının yanında neyle piştiği de önemli. Tezekle pişen tandır ekmeğinin lezzeti emsalsizdir.

Fotoğraflar sırasıyla:
1-Tunus
2-Malezya
3-Afganistan
4-Konya-Vadi-i Meram



1 Nisan 2020 Çarşamba

Bir Gazete Haberi: Meram Çayında Çocuk Boğuldu

0 comments
Şimdilerde suyu akmayan Meram çayı vaktiyle ölümlere yol açmıştır.

Yeni Konya gazetesinin 30 Mayıs 1957 tarihli haberine göre bir boğulma olayı yaşanmış.

Haber "Dere Köyünde oturan Ahmet'in oğlu 4 yaşındaki İbrahim'in evlerinin önünden geçen değirmenin su arkına düşerek  öldüğünü" yazıyor.




31 Mart 2020 Salı

İnce Minare Nasıl Yıkıldı?

0 comments






29 Şubat 2020 Cumartesi

Şivlilik

0 comments
Bir şivlilik günü daha böyle geçti.27 Şubat 2020 Perşembe.
Fotoğraflar alıntıdır.





31 Ocak 2020 Cuma

Meram Dere Zafer İlkokulu Erasmus+ Okulda Final Coşkusu

0 comments
Songül Doğan çok başarılı bir öğretmenimiz.

Vaktiyle bizim de böyle gayretli, örnek, yol gösterici öğretmenlerimiz olsaydı demeden edemiyorum.

Benim de ilk mektebi okuduğum bu okulda yıllardır çalışıyor ve güzel projelere imza atıyor. Bunlardan biri de Eramus projesi.

Öğretmenimizi kutluyorum.
(Video 2 Aralık 2016 tarihli)

9 Ocak 2020 Perşembe

Konya Ağzı ile Bir Bayram Ziyareti

0 comments

Konya 1979

Konya 1979



-Esselaam Aliiküüm
-Aliiküm Selaam, buyrun, buyrun, ana maşşalllah, ana maşşallah, Kimler gelmiş, kimler gelmiş, geçinele şööle dip sedire. Hoş geldin Mısdafaa, age paltunu alıyım.
-Hoşgördük, Bayramınız mübarek ossun, Allah bugünnere gine gavışdırsın.
-Amin, amin cümleynen beraber, sizin de mübarek ossun. Haçcabaa, mantunu
çıkar da irahat otur, iğreti gibi durma.
-Ana yoo, fazla durmıyacaaz, daha yini çıkdık, ilk sizden başladık, daha bi sürü gapı var.
-Diyele gıy ana’ zaten bayramdan bayrama gelirsiniz, onda da bir “ce’e” diyip gidersiniz.
-Nöğürdünüz, ne kesdiniz ya?
-Valla nöörelim, İnişden köğden bir tana bulmuş gelmiş, aabemgilnen ortak onu kesdik.
-İyi iyi, Allah gabool itsin, nası eti iyi çıkdı mı ya?
-Eh işdi, fena deyil, dün örtmede aralaşdırdık, bir-iki fıkaramız var onnara virdik, açcık gavırma yapacaaz, onu ayırdık, derisini, bağırsaanı da oolannar vakfa virdi, dirkene ağşama gadar bayaa yorulmussuk, böğün sabah namazına zor kaktık.
-Hazar gari bu bayram işli bayram. Zaten birinci günü hiç bayramdan saymıyacan. Geriye galdı 3 gün. O da bir ammada geçip gidiyor.
Siz ne kesdiniz ya?
-Gaç bizimkiler nanemolla, ho ho etini yimezler, goyun kesdik, o da yaalı çıkdı. Arife günü tandır ekmeği yapdıydık, ekmek salmasını pek severim, yidik içdik Allah’a şükür. Bak bi dabak var ısıdıyım geliyim de bi dadına bakın ee?
-Ana yoo, yini sufradan kakdık geldik, garnımız tok.
-Fazla deyil gıy zaten. Age Fadiiim, ekmek salmasını bir ısıdın da gelinele.
-Vallaha yimeyiz, sağol, gideceez.
-Ne yimin iden gıy, hazar Allah’ın emri, eşinen dosdunan yiyeceez.
-Öööle de vakdımız yok gardaşım, soona geliriz iyşallah.
-Gaç hep ööle dirsiniz dirsiniz gelmessiniz.
-Bize ööle din ya hani sizin de pek geldiğiniz filan yok
-Hazar biz böyüğüz, bak sülalede Aamed Dayı’ndan soona em’böyük kim galdı?
-Yah birer ikişer çekilişip gideller oruya. Raametli sizi pek severidi.
-Nur içinde yatsın, mekanı cennet ossun.
-Arife günü gitdim, ziyaret itdim Musalla’da, Ismayıl Emmim, Üssüün Emmim
Ziinep Halam, Ayş’ablam, Havva Diizem, İpraam Dayım, Yöösif Aabem... hepbisi uzanıp yatıllar, bayaa orası burdan galabalık, yarın biz ölsek nerdeyse yir galmamış sanki.
-Allah gecinden virsin, sen öl de yir bulunur nası olsa, Allah İman-Gur’an nasip itsin.
-Yah mühim olan o. Kim bilir nerde ne zaman öleceez, Allah hayırlısını virsin.
-Amin, amin, hatırlan mı, geçen sene tam bayram günü Saddam asıldıydı. Adam dün gıralıdı bak böğün nerde?
-Ööle yaa, hani çocuklar nerde ya?
-Oynaşıllar, buralardadır. Ülen Memeeed, Ziliyaa, nerdesiniz gelinele, bak emmiyin yingeyin elini bi öpün.
-Temam babannee, geliyoz.
-Bayramın mübarek olsun.
- Ana maşşallah gocaman olmuş bu, herif olmuş, herif! Age bi de ben seni öpüyüm, ooh gıdığı da pek datlıymış. Ooo gızımız da hanım olmuş, tokaları da nası yakışmış ya, oh oh oh, Allah nazardan saklasın. Alın şu parayı da bir bakgala gidin bakıyım.
-İsdemez gaç nöörecekler.
-İsdemez olur mu yaav, al bakıyım hah şööle.
-Hadi bakalım sağol di bir emmine.
-Teşekkür ederim.
-Bak sen teşekkür filan da bilirmiş benim yiğenim. Ge ben seni alıyım gidiyim de bizim Urkıya’ynan oynan. Hadi annesi getir ayakgabılarını da alıyım gidiyim ben bu gızı.
-Yoo, gitmez bu, anasından ayrılamaz, gapıdan çıkıvırsa vizilemeye başlar.
-Biz gidelim gaari bak lafa daldık geş galdık.
-Ana durun’ele ekmek salması yimediniz bari bi ekmek gadifi yin de gidin. Age gelinneeer, alın da gelinele şu gadifi.
-Oooo, gadif de tam esgi gadiflerden olmuş amma, hele gaymak disen akıp gidiyor boğazından. Allah ziyaad itsin.
-Afiyed ossun da hani bitirmemissinki. Şonu da al’ele zaten ıçcık bişşi, Allah ziyaad itsin
-Aslında gözüm galdı da dokanır. Öteğenner tokdura gitdim gine bi sürü bişşiler çıkdı. Eeee, yaşlanıyoruz gaari. Genşliğimde olsaydı tepsiynen yiridim amma şimdi kedi çanağı gadar şiyi yiyemeeyoruz işde. Elinize saalık, hadi hatun gaari kakele, ıçcağı görünce yamışıp galmıssın.
-Kakalımnan geldiniz, kakalımnan gidiyorsunuz. Ana’ bak daa şeker de dutmadık, lafa daldık. Age Ziliyaa büfenin üsdündeki golonyayı al da ge.
-Büfe ne yaa babanne?
-Aman gız siz ona vitirin mi dirsiniz, ne garın aarısıysa işde, esgiden bizim evlerde bööle şiyler desdiliğe, ağzıaçığa gonurdu, şimdi bi sürü moderin tahdalar, tarabalar çıkdı, ben ne biliyim bu yaşdan soona onnarı mı belleyecem işim yok da?
-Şekerleriniz de fiyakalıymış haa. Age bi de şundan alıyım baari.
-Al al, çocuklara da götür hadin’ele Alla’aşgına.
-Hadi gaari bize müsaade, şekerimizi de aldık, siz de buyrun gelin imi?
-İyşallah iyşallah, hiç olmadı amma neyse garim, bunu saymayız gine buyrun gelin. Ağşamüsdü çıkın gelin de bol-derin oturalım olur mu?
-Tabi goca gış geceleri nası geçecek, hazar bööle oturup kakacaaz,
Dünyanın dadı yiyip içmeynen, gonup göçmeynen…

biraz da deyimler:
olanı da b.k itmek: eldekini de berbat etmek
elinden kör eşşek yim yimez: hiç bir işi başaramaz..
sen bi garip cingansın nidecen gümüşten zurnayı : haddini bil, elindekiyle yetin.
dün mandıradan geldi böğün londra haltı yir: sonradan görmelere söylenir
oturduğu ahır sekisi söleediği istanbul türküsü : bknz: ayranı yok içmeye...

Kaynak: Anonim (metni kim yazdıysa haber versin. Çok iyi. Tam bir Konya ağzı örneği :)