31 Mart 2021 Çarşamba

Vâdi-i Meram Mukbil Pınarı

0 comments

Loras Dağı eteklerindeki Mukbil Pınarı suyu Konya’ya 12 km uzaklıkta olup, Selçuklular döneminden beri bilinen ve kullanılan bir tatlı su kaynağıdır. 
 

 
Konya merkez ilçe, Merkez Nahiye Dereköy güneybatı yönünde Bey Pınarı’nın ikiyüz metre kuzey batısında bulunan bu pınarın suyu İstanbul Taşdelen suyunun ayarında olup, Konya şehrine pik boruları ile Bey Pınarı suyu ile karıştırılarak akıtılmaktadır. Pınardan saniyede 19 metreküp su çıkmaktadır. Mikyası mah derecesi 17’dir. Pınar Konya’ya 11.5 km uzaklıktadır. Alâeddin Keykubat döneminde Beypınarı kaynağı ile birlikte 10 km’lik bir hatla şehre isale edilerek Havzan’da yapılan bir depoda biriktirilmiş, buradan şehre içme suyu olarak verilmiştir. Bu kaynağın isale hattı 1924 yılında 0,175 mm’lik pik boru olarak yapılmış, (1990 yılında KOSKİ Genel Müdürlüğü tarafından isale hattı yenilenmiştir). Mukbil kaynağının debisi: 9 lt/sn, suyun sertliği: 16 Frs.’dir. 1927 yılından sonra Meram’daki Hasbey Hamamı’nın suyu bu kaynaktan temin edilmiştir.  Suyu son yıllarda hayli azalmıştır.
 
 

 

Çayırbağı suyunun da kentin ihtiyacını karşılayamaz duruma gelmesi üzerine “Su Komisyonu” tarafından Meram Deresi üzerinde bulunan Mukbil suyunun 175 mm çapında pik borularla 1910 yılında isalesine girişilmiş, ancak savaş dolayısıyla 1924 yılında tamamlanabilmiştir. İhale aslında 1913 yılında yapılmış (Babalık gazetesi) ancak savaşlar dolayısıyla yapımı gerçekleşememiştir. Borular Belçika'dan LIEG fabrikalarından getirtilmiştir. 1926 yılında Su komisyonu fesih olunmuş ve bu işler Konya Belediyesi’ne geçmiştir.


İngiliz Sait Paşa Konya valiliği zamanında zaman zaman bazen Meram’daki dostlarının konaklarına, bahçelerine misafir olur bazen de Vâdi-i Meram’da geziler yapardı. 29 Ağustos 1886 günü Mukbil Pınar’ını görmek üzere atına binip yola çıktı. Yanında Yaver Yüzbaşı İbrahim Ağa ile maiyetindeki İbrahim olduğu halde önce Meram’a geldiler. Oradan da vâdiye girip Meram Çayı’nın kenarında bir kavaklıkta oturdular. Biraz dinlendikten sonra çayın karşı yakasına geçip dik bir yokuşu tırmanarak Mukbil Pınar’ına vardılar. Paşa bu bilgileri verdikten sonra pınarla ilgili olarak şu notları düşmüş günlüğüne:
“Bu pınar dağdan büyücek mağara gibi bir yerden kaynıyor. Suyu gayet berrak, soğuk ve güzeldir. Bu dere yukarı doğru gittikçe darlaşıp iki tarafı da kayalık olduğundan pek sarptır. Pınar başında bir saat kadar gezdikten sonra Meram’a döndüm. Pınar bir saat mesafededir.” 


Mukbil Pınarı bazı şairlere de ilham kaynağı olmuştur. Şair Meşamî;
Niçe makbul olmasın bir katra âbın nûşeden
Mürdegâna can verir Mukbil Pınarı Konya’nın der.