5 Kasım 2007 Pazartesi

Ekolojik Tarım

EKOTURİZM VE TATUTA

ciftlik.jpg

Okuyacaklarınız esasen ilgisi olanlarınızca yeni değil. Konya’mızda
neden yok veya var da biz mi bilmiyoruz, yok ise niçin var olmasın
kabilinden bir zihin faaliyeti ve bir öneri gözüyle bakabilirsiniz.
Uzunca bir süreden beri, organik tarım ürünleri üreten ve bununla
birlikte işlemesini turistik anlamda değerlendiren organik
çiftliklerle amatörce ilgileniyorum. Konu itibarıyla bu işler
alanıma girmiyor ancak sonuçta yediğinden emin olmayan
tüketicilerden ve alternatif tatil arayanlardan biriyim.
İnternet ortamında da müşteri arayan ve giderek profesyonelleşen
bu çiftlikler, atalardan kalan usullerle kimyasal gübre ve ilaca
maruz kalmamış organik sebze ve meyve üretiyorlar. Hatta ülkemizde
birkaç yıldan beri Kelkit’teki gibi organik süt sığırcılığı
yapan çiftlikler de mevcut. Buna ilaveten organik tekstil ürünleri
de gündemde.
Ekolojik hayvan ve ziraat ürünlerinin dünya genelindeki payına
bakıldığında elâlemin ne kadar mesafe aldığını görüyorsunuz.
Kendi üretim alanlarında sıkıntılar yaşayan ancak bunun nedenleri
konusunda kafa yormayan, bilgilenmeye, yeniliklere açık
olmadığından şikâyet etmeyi hayat felsefesi edinmiş yüz binlerce
köylü ve çiftçiye sahibiz. Aynı durum diğer pek çok sektör
için de geçerli. Okuyanlar bana kızmasınlar. Her şeyi devletten
beklemek söylemi olumlu olumsuz hoşuma gitmiyor. Lafı uzatmayalım,
işler iyi gitmiyorsa çare kendiniz olmak zorundasınız. Organik
üretimde durum kısaca şöyle:
1990′dan beri İngiltere’de organik besin pazarı 6 misli artmış.
Almanya’da nüfusun %70′i biraz daha pahalı olmasına rağmen
organik besinleri tercih etmişler. Fransa’da da organik üretim % 30
artmış. Organik tarımın önde gelen ülkelerinden Küba’da sebze
üretimi için 2.800 yeni organik çiftlik açılmış. Tarım
programları sonucu Kübalıların 1995′de kişi başına 36 kilo
olan sebze-meyve tüketimi, 2000 yılında 99 kiloya çıkmış.
Sağlıklı beslenme sonucu aynı dönemde kalp hastalıklarında
yüzde 25 düşüş sağlanmış. Buna ek olarak sağlık ve çevresel
konularda bilinçli tüketicilerin sayısının artması, perakende
satış yapan firmaların reklâm ve pazarlama stratejilerinin
gelişmesi organik gıdaya duyulan talebi arttırmış.
Görüldüğü gibi dikkatli üretici ve tüketici paslaşması,
organik ürün tüketimini kazançlar, sağlıklı yaşam ve sosyal
fayda adına memnun edici seviyeye götürmeye devam ediyor.
Asıl vurgu yapmak istediğim çiftçi ve köylümüz ilgilensin
istediğim ekoturizm. Şimdi sadede geliyorum.
Param yok, bu işi yani ekoturizmi nasıl yapacağım diyenlerin
yüreğini ferahlatalım. Birçok organik tarım üretimi yapan
çiftçi ve çiftlik arazisi küçük olup, aile işletmeleri şeklinde
çalışıyorlar. Türkiye’de çok sayıda örneği var. Bir kere
ürettiğinizin organik olması gerekiyor. Sonra evinizde sizin
kullandığınızın dışında 1-2 oda olması yeterli. Yılın
belirli dönemlerini evinize gelecek ziyaretçilere ayıracağınızdan
derli toplu olmanız gerekiyor. Misafir etme döneminizi kendiniz
ayarlayabiliyorsunuz. Organik çiftliklere gelenler konaklama,
kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri için kişi başı ortalama 25
YTL ödüyorlar. Şu anda TATUTA’ya bağlı çiftliklerde uygulanan
fiyat bu. Misafirlerinizi sebze, meyve bahçelerinde veya mısır,
buğday tarlanızda bakım işleri, çapalama, gübreleme,
zararlılarla mücadele, ot temizleme, arı-kovan bakımı vb. yani

yetiştirdiğiniz ne ise o konuda gönüllü çalıştırıyorsunuz.
İsteyen sadece konuk oluyor. Hem ürettiğinizden hem de
misafirlerinizden gelir elde ediyorsunuz. Bütün bunlar için elbette
ki, insanların sizi tanıması gerekiyor. Bunun da kolayı var.
http://www.bugday.org/tatuta/iletisim.php adresine girip kayıt ve
sonrasında kabul edilmeniz halinde ziyaretçi beklemeye
başlayabiliyorsunuz. Bu adresi reklâm amacıyla değil, şimdilik
başka kolay tanıtım olmadığından verdim. Bundan sonrası
hakkında bilgim yok. İlgilenmek isteyenler takip ederler.
Türk insanı artık tatil denince denizi, kumu, güneşi eskisi gibi
aramıyor. Dağlara, köylere uzanmak, temiz hava ve besinler tüketmek
istiyor. Tatil alternatifleri giderek çoğalıyor. Şartlarınız
uygunsa değerlendirin derim. Bu işleri yapanlar sizden daha akıllı
değil. İlgilenirseniz Don Kişot olmayacaksınız, korkmayın.
Tatuta’ya bağlı çiftlik sayısı 150′den fazla ve yurt
dışından da artan talepler var. Bana dua etmeyi de unutmayın.
Ancak bu iş için her şeyden önce sahip olmanız gereken bir
özelliğiniz olmalı. GÜLERYÜZLÜ OLMAK ve İNSAN SEVMEK. Değilse
bırakın gitsin.

Bilgi için:
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği:
Tel: 0 212 252 52 55 / Faks: 0 212 252 52 56
E-posta: info@tatuta.org
www.tatuta.org / www.bugday.org / http://www.bugday.org/tatuta/index.php

17.01.2007
Dr. Muammer ULUTÜRK

0 comments: