Kaynak Kişiler: S. Kibar-Z. Arkan, 9 Ekim 2016
Hac
hazırlıkları hacı adaylarını heyecanlandıran işlerden. Vadi-i Meram’da 50 sene
öncesinin hazırlıkları ve dönüş sonrası adeta şenliğe dönüşürdü. Hacı
yakınları, hacılar eve dönmeden bir hafta kadar önce ev ev dolaşıp davete
çıkarlardı konu komşuyu, akrabayı. Çarşıdan yeni kumaşlar alınır, kıyafetler
dikilirdi. Bu kumaşlardan kumlu kıl adındaki pahalı kumaş tercih edilir,
kadınlar entari dikerlerdi. Annem yaşında olan evli kadınlar ağaç kabuğu adlı
kumaşı yeğlerlerdi. İmkanı olanlar topuklu ve kilteli siyah ayakkabı alırlardı
yakınlarına. Anneler fes giyerler ve davet günü içinde evde ne kadar elbiseleri
varsa giyip çıkarırlardı bunları. Evin gelinleri, kızları, torunları, yakın
akraba kızları hepsi birden bu kıyafet değiştirme işine girişirlerdi. Sabah
kuşluk vaktinden başlayan bu değiştirme işi, ikindi sonuna kadar sürerdi.
Davet
günü ev ahalisine 6-7 kadar kadın hoca da iştirak eder ve sırayla cönkler[1],
ilahiler ve aşırlar okurlardı. Kadın hocalardan biri cönk okumaya başladığında
diğerleri ev halkıyla birlikte ayağa kalkarlar ve tıpkı semah yapar gibi odanın
içinde üç defa dönerlerdi hep birlikte cönk sözlerine amin diyerek.[2]
Dönüş sırasında evin büyüklerinden biri de kadın hocaların başlarına tülbent
örterdi. Bu tülbent bir tür hediyedir. Diğer davetliler, ev ahalisi ve kadın
hocaların dönüşlerini seyrederlerdi. Vadide cönk okumaya gelen bu hoca
kadınlar; Mavgarıların İmin Nene, Hacı Seyitlerin Hasniye Nene, Kösebekirlerin
Şaziye Nene, Hacıların Hacer Nene (ben buna bizim eve sürekli elma
getirdiğinden elmacı nene adını vermiştim), Dornalların Aliye Nene ve Nesip
Hocaların Şerife Nene idiler. Bu kadınlara baş hoca da denirdi.
Bu
gelenek hacıların evlerine dönmelerinden sonra da devam ederdi. Hacılar Kadı
Yokuşunda karşılanırdı muhakkak. Karşılamada Ali Efendi (Elmas) Hoca, Nesip
Tire ve Çini Mustafa Dede gülbank okurlar ve kafile hacıların evlerine hep
birlikte dönerlerdi. Eve ulaşan kafileye ve diğer bütün misafirlere kazanlar
dolusu şerbet ikram edilir, dualar okunurdu. Bu şerbetler uzun, desenli ve
renkli kalın bardaklarda ikram edilirdi ki bunlardan kalan birkaç tanesini
halen saklarım. Şerbetin yanında imkanı olanlar Konya’nın meşhur peynir şekerini
(Mevlana şekeri oldu sonradan adı) ve takkeli denen şekeri kağıtlara rulo
yaparak sarar ve giderken verirlerdi. Sonradan hacı düğünlerinde Konya’nın
düğün pilavı verilmeye başlanmıştır ki, şimdilerde bu adet artık yoktur.
[1] Cönkler
çoğunlukla anonim mahiyettedir, yani yazarlarını bilinmemektedir. Her ne kadar
cönklerde genel anlamda saz şairlerinin şiirleri yer alsa da, salt saz
şairlerince yazılmış şiirlere yer verildiğini söylemek doğru olmaz. Çok sık
olmasa da divan şairlerine ait şiirleri de ihtiva ederler. Dini bilgiler ihtiva
eden, çeşitli hutbe ve vaaz metinleri barındıran dini ağırlıklı cönkler de
mevcuttur.
[2] Bu dönme
işi, kadın düğününde de yapılırdı.
0 comments:
Yorum Gönder