Bin bir gece kuşları nefesinde yanıyor
İnciler diziyorum; nazlanıyor kirpikler Şiir ateştir; dilin damarları kanıyor Kapattığın kapılar ardında üveyikler Saçlarından süzülen sularda yıkanıyor Umarsız serzenişler bahçesinde yaşamak Ölmektir; yürü şimdi, çölde seraba sığın Zifiri karanlıkta cam yeşili ve mağrur Bir nehir, kıyısında ağlıyor yalnızlığın Kimse bilmez ki ölüm hangi tenhâda durur Kalbimden aldığın gün sonsuz saltanatını Sana vedâ taşından bir saray kuracağım Buhurdan tepelerde arayacak tahtını Başımı yokluğunun mührüne vuracağım Ayaklarına serdim delilik sanatını Neden yine habersiz bakıyor karşımda yer Dikenli mektuplara damlıyor sanki sesin Belli ki, hicretimi bekliyor şimdi gökler Hangi kafesin mahkûmudur, bilmeyeceksin Kapattığın kapılar ardında üveyikler |
Nurullah Genç
|
0 comments:
Yorum Gönder